İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Değişen Dünyanın Tanımları

2019 yılında pandemi ile dünyada bir çağ kapandı ve yeni bir çağ başladı. Adını Süper çağ olarak adlandırdığım yeni çağda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ön görülerime göre eski çağın düşünsel yıkılımı 2025 yılını bulacak. Yeni tanımlar da bu süre içerisinde yapılacak.

Yukarıdaki tabloda Süper çağa geçiş dönemsel olarak verildi. Pandeminin başlamasıyla birlikte dünya ilk şok dönemine girdi. Bu dönemde ne yapılacağı bilinmeden hareket edildi. Şokun geçmesinin ardından dünya hastalıkla yaşamayı öğrendi ve uyum dönemiyle birlikte pandemi, hayatın bir parçası haline geldi. Sonrasında ise büyük krizlerin olduğu, savaş, açlık, kıtlıkların yaşanacağı dip döneme girdik.

Bundan sonra ne olacak?

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, henüz dibin dibini görmedik. Dünya kendini sıfırlayacak. Bir düzen yıkılmadan yeni bir düzen kurulamaz. İşte bu süreçte eski çağ düzeni, görüşleri, kültürleri kısacası düşünsel her şey yıkılacak. Dünyanın tüm düzeni alt üst olacak. 2023 yılının üçüncü çeyreğine kadar dip dönem devam edecek. Biliyorum, farkındayım kötü şeyler diyorum lakin yeni güzel düzen olması için eski düzenin yıkılması şart. Dünya, 2023 son çeyreğinden 2025 yılına kadar yükseliş mücadelesine sahne olacak.

Yükseliş mücadelesi dönemi sonunda yeni çağ yani Süper çağ başlamış olacak. Bu sürece kadar devletler, şirketler ve diğer tüm örgütler amansız mücadelelere girecek.

Ülkeler açısından baktığımızda 2025 yılına kadar süre var. Bu zamana kadar hangi ülke iç ve dış politikasını revize eder, yönetimsel miyopluktan kurtulur ve geleceğe odaklanırsa Süper çağın süper gücü o olur.

Bu süreci yukarıdaki ön görülerime göre ele aldığımızda makro açından bakmamız lazım, ülkemiz adına. Pandemiyle birlikte yani büyük sıfırlanma ile devletlerin geçmiş çağdaki tanımı bir anda yıkıldı ya da bazı çevrelerin dediği gibi maskeler düştü. Avrupa ülkeleri maskeler için birbirine girdi, dünyanın süper gücü Amerika maske yardımı aldı. Algılar bir bir yıkılmaya başlandı.

Yapmamız gereken başta kamu olmak üzere özel sektörde farklı yapılanmalara giderek yeni çağ için gelecek vizyonu büyük bir hareket oluşturmak. Şu ana kadar ülkemiz özellikle dış politikada harika işler çıkartıyor. Dip dönem krizleri, eksikleri olsa da iyi yönetiliyor denebilir. İçeride ise büyük bir dönüşüm ile çalışmalar yapılması şart.

Geleceği yakalamak adına geç kalmaya henüz geç kalmadık. Ama zaman hızla azalıyor. Ülkemizin tüm bileşenleri ortak akıl ile 2053, 2071 hedefleri ve en önemlisi Süper çağ için ortak bir vizyon geliştirip bu vizyona göre hareket etmelidir.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir