Büyüklüğü ve iştigal alanı ne olursa olsun her organizasyon için oluşturulmuş iyi bir yönetim, başarının en önemli gereksinimidir. Yönetimi iyi olan bir organizasyon mutlak başarıya ulaşacaktır. Bu sebeple kurulacak bir organizasyonda ilk ele alınması ve en uzun zaman ayrılması gereken konu yönetimdir. Yönetim, belli bileşenlerden oluşan bir organizasyonun en üst katmanıdır. Bu katman, organizasyonun beynidir. Yönetimi sağlıklı olan bir organizasyon belirlediği bütün hedeflere ulaşabilir. Çok tekniğe girmeden ifade etmek gerekirse yönetimin temel bileşenleri şunlardır: iş ahlakı, şeffaflık, hesap verilebilirlik, sorumluluk, etkinlik, eşitlik, hukukun üstünlüğü, kontrol, denetim ve risk yönetimi.
Kamu yönetimlerinin bir dezavantajı geçmiş zamanlarda kuruldukları için kökleşmiş ve belli bir düzen içerisine girmiş olmalalarıdır. Bu sebeple özel sektördeki şirkete göre kamu yönetimini revize etmek daha zordur. Çünkü özel şirketler yüz yılı bulmayan geçmişleri söz konusudur ülkemizde. Halbuki kamu yönetimi yüzlerce yıllık devlet anlayışı ile her kurulun yeni ülkeye evrilen yönetim sistemi ile çok uzun zamandır var olan bir yapıdadır. Bu açıdan baktığımızda kökleri çok sağlam bir yapıdadır. Böylesine güçlü bağları olan bir sistemi yeniden yapılandırmak çok zordur. Ciddi bir reform gerekmektedir. Her reformda olduğu gibi bedelleri olacaktır. Devlet yöneticileri bu bedelleri ödenmeye hazır olduğu zaman reformlar hayata geçer. Bu sebeple de genellikle reform sayılabilecek değişikliğe gidilmez pek.
Son yıllardaki kamusal evrilmeler bu bağlamda umut ışığı vermektedir. 2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu açıdan büyük bir şanstır. Bu şansı iyi kullanmak gerekiyor. Yönetimdeki saydığımız bileşenlerin en önemli özelliği hepsini olması gerektiği gibi dengeli şekilde koordinasyon içinde entegre edilmesidir. Bu şekilde olmazsa dengeli ve olması gerektiği gibi bir yönetim olmaz. Sonucu da başarısızlık olur. her bileşenin yüzdesi eşit değildir. Kimisi daha çok yüzdeye shaipken kimisi daha az yüzdeye sahiptir.
Yönetimin bileşenlerinden en önemlisi ve yüksek yüzdeye sahip olanı hiç kuşkusuz ki denetimdir. Denetimin olmadığı bir yönetim mutlak başarısızlık yaşayacaktır. Denetim belirlenen her politika, strateji atılan her operasyonel adımın sağlamasıdır. Günümüzde kamu yönetiminde karar verme süreçlerindeki değişkenler çok fazladır. Etkileyici unsur ve şartlar hızla ve sürekli değişebilir. Bu sebeple bir konuda karar vermek demek kesin o şekilde uygulanacak demek değildir. Denetimle birlikte istikameti değiştirmese de keskinliği değiştirecek adımlar atılabilir ki bu ayarlar başarıya ulaşma şansını arttır. Çünkü başarı için hedef günümüzde artık sabit değil. Sürekli değişen hedefin olduğu bir yere ok atmaya çalıştığınızı düşünün. Böyle bir durumda sizde silahınızı sürekli hareket ettirmek zorunda kalırsınız ki hedefi tutturun. Hatta artık oku fırlattıktan sonra bile yön verecek sisteminizin olması gerekir. işte denetim bunu sağlar. Yönetimsel kararı aldık, hadi bakalım sorgusuz sualsiz gidelim peşinden anlayışı eski bir anlayış ve yönetim kültürüdür. Elbette bu şekilde verilecek kararlar da vardır. Ama çok azdır.
Şekli denetimin olması, denetimin olmaması demektir. Yönetimsel olmayan hiçbir denetim, denetim değildir. Elbette farklı denetim türleri vardır. Fakat yönetimsel denetim mutlaka olmalıdır. Hatta denetimler arasında en fazla ağırlık verilmesi gereken denetim türüdür.
Günümüzün gerekliliği yönetimde hızlı karar verme ve sıkı bir denetimin olduğu organizasyonlardır. Bu sebeple etkin bir denetim sistemi kurulmalıdır. Yönetim organizasyonun beyni, denetim ise beyinciğidir. Günümüz, geçmiş yıllardan daha farklı bir düzene evrildiği için, her şeyde olduğu gibi, yönetimde de yeni nesil yönetime evrilmesi gerekmektedir.
İlk yorum yapan siz olun