İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dünyada düzenindeki değişim ve Türkiye yansıması

2019 yılında Covid 19 virüsü ile ilan edilen pandemi, dünya düzeninde köklü bir değişime sebep oldu. 1789 yılında Fransız İhtilali ile başlayan Yakın Çağ kapandı ve yeni bir başladı. Yeni çağın doğası gereği yeni dünya düzeninin oluşması gerekiyor. Ama elbette yeni bir çağa geçiş bir anda olmayacağı için yeni dünya düzeni de bir anda oluşmayacak. Çünkü insanın alışkanlıklarını değiştirmesi için bir süre gerekiyor. Bu sebeple öncelikle eski dünya düzeni olan yakın çağ alışkanlıkları sıfırlanacak ve ardından yeni alışkanlıklarla yeni bir dünya düzeni kurulacak.

Eski çağdan yeni çağa geçiş süreci öngörü olarak aşağıdaki gibi verilmiştir.

 Pandemi sonrası gelişmelere baktığımızda dünyada bireylerde olduğu kadar devletler ölçeğinde de değişimler olduğunu görüyoruz. Özellikle pandemi sonrasında farklı ülkelerde kabine değişiklikleri haberlerine sıkça rastlıyoruz. Bunu değişim karşısında uyum sağlamak adına atılan adım olarak değerlendirmeliyiz. Doğal olarak bunu da yeni kadrolarla yapmaya çalışıyorlar.

Devletlerin de insanlar gibi eski alışkanlıklarını bırakmaları ve değişen yeni dünya düzeninde yerini almaları gerekiyor.  Devletler açısında da dünya düzeni sıfırlanacak ve yeni dünya düzeni inşa edilecek.

2023 yılının 3. çeyreğine kadar devam eden bir dip dönemden bahsedebiliriz. Bu dönemde karışıklıklar, savaşlar, kıtlıklar, büyük kütlesel göçler vb. kargaşalar yaşanacak. Yani devletler pozisyon almaya çalışıyor ve durumlarını koruma derdinde. Dip dönem sonrasında yeni çağda devletlerin süper güç olma mücadelesine şahit olacağız. İşte tam da bu noktada düzeni değişen dünya ekseninde yeni çağa uygun hareket eden devletler yeni çağın süper gücü olma mücadelesi verecek.

Ülkemiz, bulunduğu konum itibariyle Avrupa ile Asya arasında stratejik bir pozisyondadır. Dünyada asırlardır kök saldığı tarihi ve de birikimi ile önemli yerde bulunmaktadır. Bu avantajların yanında yeni çağda da tarih boyunca şahit olduğumuz, başka devletlerin hedefinde olacaktır.

Çok ama çok çalışmalıyız. Çok çalışma tek başına yeterli değildir elbette. Çok çalışmayı akıllı ve stratejik şekilde liyakatli kişilerle yani vizyonlu bir şekilde gerçekleştirmeliyiz. 2018 yılında önemli bir dönüm noktası olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki eksiklerin yenilenerek, yeni kadrolarla yeni çağa yeni bir sayfa açarak başlamalıyız. Dip dönemde dünya konjonktüründeki politikalarıyla güzel bir ivme yakalayan Türkiye, açacağı yeni sayfa ile içeride de güçlenerek devam etmelidir.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir