Pandeminin ortaya çıkmasıyla birlikte dünya düzeninin sil baştan kurulacağını gerek kitaplarımda gerek yazılarımda ısrarla dile getirdim ve getirmeye devam ediyorum. Önümüzdeki üç yıllık süreçte yeni dünya düzeninin alt yapı süreci olacak ve kurulacak yeni öncesi dünya kendini sıfırlayacak. Pandemi sonrasındaki gelişmelere bakıldığında ön görümün gerçekleşmeye başladığını görüyoruz. Dünyada yaşanacak göç dalgası ile demografik değişimler olacak. Bunun sonucunda ekonomik, kültürel ve sosyal değişimler kaçınılmaz olacak. Süreci iyi yöneten devletler güçlenirken, herhangi bir adım atmayan devletler ciddi zarar görecek. Göçmenlerin düzene uyum sağlaması, yerleşik halkın göçü karşılama tavırları siyasi krizleri tetikleyebilecek riskler olarak gözüküyor.
Ülkemize de gelen yabancı uyruklu kişilerin rehabilite edilmesi, toplum kurallarına uyması ve kamuoyu nezdinde kabul görmesi için devletimizin birtakım adımları atması ve düzenleme gerçekleştirmesi gerekiyor. Daha önce çeşitli mecralarda, ısrarla belirttiğim Göç Bakanlığı’nın kurulma fikri; henüz hayata geçmemekle birlikte, her geçen gün böyle bir bakanlığın kurulmasının önemini gözler önüne seriyor.
Toplumumuzda göçmen karşıtı hareket algısı oluşturulmak isteniyor ve yer yer başarılı da olunuyor. Çünkü ülkemizdeki göçmenlerin rehabilite edileceği ve koordinasyonuna dair bakanlık düzeyinde bir birim yok. Bu durum boşluk yaratıyor ve sosyal medya üzerinden bu boşluk üzerinden manipülatif propagandalar yapılıyor ve kamuoyunu fazlasıyla meşgul ediyor. Halbuki şu anda İstikbal Savaşı veren devletimiz farklı konulara odaklanması gerekirken, bu konu ile uğraşmak zorunda kalıyor. Bir de liyakat sahibi olmayan yöneticilerin yanlış açıklamaları da ateşi körüklüyor.
Bu zamana kadar yaşadığımız göç dalgası maalesef fragman niteliğindedir. İklim değişikliği ile dünya dengelerinin bozulmasıyla ki yakın zamanda başlayacak, büyük kitle göçleri esas o zaman olacak. Her ülkenin buna şimdiden hazırlık yapması lazım. Hele ki bizim daha fazla hazırlık yapmamız lazım. Bulunduğumuz stratejik konum gereğince göç almaya çok fazla müsait bir konumdayız.
Şimdi değilse ne zaman? Geç kalındı bile…
Kamuoyunda oluşan mülteci baskısını ortadan kaldırmak ve gündemden çıkarmak için yapılması gereken tek bir hamle bulunmaktadır: Göç Bakanlığı’nın kurulması. Kurulacak Göç Bakanlığı, temelde iki ana görev üstlenmeli; birinci olarak gelen mültecilerin ülkemizde bulundukları sürede, toplumumuza uyum sağlaması için rehabilite çalışmaları, ikinci olarak ülkelerine gönderilmesi konusunda çalışmalar yapmalıdır.
Müdahale edilmezse, 2023 seçimlerinde “mülteci” konusu epey bir gündem olacak.
İlk yorum yapan siz olun