Dünya nüfusunun 8 milyarı aşmasıyla birlikte kaynakların hızla kullanılması ve sonucunda da doğaya verilen zarar birçok olumsuz sonuç doğurmuştur. İnsanoğlunun yaşadığı yere tam manası ile sahip çıkmaması nedeniyle küresel ısınma, savaşlar sonucu göçler, çevre felaketleri gibi yıkıcı etkileri oldu.
Bir de üzerine kıtlık eklenince ve her geçen gün daha da bu tehlikenin büyümesi üzerine göçün, dünyanın bugün ve bugünden sonraki daimî gündemi olmasına sebep oldu. Artık göç bir gerçek ve dünya bu gerçekle yaşamak zorunda. Bundan sonraki yaşamda bu olguyla ilerleme mecburiyetinde.
Devletler ölçeğinde de göç olgusu sürekli olarak gündeme girmeli ve yaşamsal çözümlerle bu olguyla mücadele edilmelidir. Ülkemiz bulunduğu coğrafya-göç acı gerçeği ile yüzleşmelidir. Asya ile Avrupa arasında bir köprü konumunda olan ülkemiz göçmenler için ideal bir ülke olmaktadır. Bu sebeple ülkemiz yoğun göç altında oldu bugüne kadar. Fakat şu acı gerçeği söylemek gerekiyor ki, bu zamana kadar yaşananlar özetti. Bundan sonra çok daha yoğun bir şekilde yıkıcı göçler yaşanacak.
Devletimizin bu konuda Göç Bakanlığı ile çalışmaları bakanlık seviyesinde yapması gerektiğini defalarca dile getirmiştik. Göç Bakanlığı, sadece gelen düzensiz göçmenlerle ilgili çalışma yapmamalıdır. Böyle bir durum çok sınırlı ve etkisiz bir çalışma olur.
İç ve dış göçler olmak üzere iki ana konuda faaliyet göstermelidir. Çünkü Göç Bakanlığı, ülkemizin demografik yapısını düzenlerken sadece dışarıdan gelen göçmenlerle değil iç göçmenlerle de dengeyi sağlamalıdır. Son yıllarda büyük şehirlerde yaşamanın zorluğu ve insanın doğaya olan ilgisi nedeniyle büyükşehirlerden kırsala ve taşraya bir göç olduğu görülmektedir. İşte tam bu noktada Göç Bakanlığı, demografik dengeyi düzenlemek için bu durumu fırsata çevirmelidir. Çünkü Cumhuriyetin ilk yıllarında kırsaldan kente göç ile kırsal-kent dengesi bozulmuştu. Bu dengesizlik, Göç Bakanlığı’nın yapacağı çalışma ile düzeltilebilir.
Bir diğer konu tersine göç meselesi. Özellikle ülkemizden eğitim almak amaçlı yabancı ülkelere giden beyin gücü yüksek bir nüfus var. Bu nüfusu ülkemize getirmek için de çalışmalar yapılması, ülkemiz için son derece faydalı olacaktır. Ülkemiz beyinsel gücün üzerinden yükselecektir.
Sonuç olarak göç gerçeği ile bir an önce yüzleşerek çalışmalar, bakanlık seviyesinde yapılmalıdır. Göç Bakanlığı, dışarıdan gelen düzensiz göçmenlerin rehabilitasyonu çalışmasının yanında ülkemizin kırsa-kentsel göç durumu konusunda da sorumluluk üstlenerek çalışmalar yapmalıdır. Daha önce ülkemizden gitmiş olan beyin göçünü de tersine çevirecek çalışmalara imza atmalıdır. Tüm bu çalışmaların yapılması ile ülkemizin daha yaşanabilir bir yer olmasının yanında gelenlerin bir yük olmaktan öte bir güç olması sağlanabilir.
İlk yorum yapan siz olun