Son zamanlarda hasta-doktor kavgalarına ve şiddet olaylarına sıkça şahit oluyoruz. Sonuçta yaşanmaması gereken olayların yaşanmaması gereken yerlerde cereyan etmesi çok üzüntü verici bir durum. Sağlık sektörü, hassasiyetleri dolayısıyla diğer sektörlerden farklı bir alandır. Bu yüzden sağlık çalışanlarının, diğer sektörlerdeki mesleklere göre daha fazla sorumluluk ve yük taşımasına sebep olmaktadır.
Sağlık sektöründe özellikle sahaya çıktıktan sonraki süreç çok ama çok önemlidir. Çünkü hayat akıyor, gelişiyor. Sadece tıpta değil, sağlık hizmetini ifa ederken gereksinimlerdeki bilgi de hızla değişiyor. İyi bir sağlık mensubunun sadece alanında iyi olması beklenmez. Teknik bilgisinin dışında iletişim, zaman yönetimi, protokol kuralları, diksiyon ve stres yönetimi gibi aslında hayatın temel gereksinimleri konusunda da bilgili ve yetkin olması beklenir. Bu bilgilerin sadece okul hayatında öğrenilenlerle sınırlı kalmaması, sürekli olarak güncellenmesi diğer önemli husustur.
Peki sağlık çalışanı kimdir?
- Bir “kutsal” kişi mi; yoksa sıradan bir İNSAN mı?
- “İşveren”, “Patron”, “Yöneten” mi; Yoksa Bir BİLEN mi?
- Bir “buyurgan” mı; yoksa bir UZMAN mı?
- “Dayatan”, “Belirleyen” mi; yoksa bir ÖNEREN mi?
- Bu Alanın “BİLGİSİNE” Sahip,
- Uygulamak İçin Elinde “ARAÇ” ı Olan,
- Otoritece “YETKİLENDİRİLMİŞ”
- Bir Sözleşmeyle Bağlı Olduğumuz Görevli İnsan…
Peki hasta kimdir?
- Bir nüfus cüzdanı mı; yoksa Bir İNSAN mı?
- Herhangi bir insan mı; yoksa Bir KİŞİ mi?
- Herhangi bir kişi mi; yoksa Bir HASTA mı?
- Herhangi bir hasta mı; yoksa MÜŞTERİ mi?
İletişim nedir?
Bilgi, duygu ve düşünceyi üretme, aktarma ve anlamlandırma sürecidir.
Yukarıdaki görsel iletişim sürecini ifade etmektedir. Bir kaynaktan alıcıya giden mesajın alıcının kaynağa geri bildirimde bulunma süreci iletişim diyagramıdır. Sağlık sektöründe kaynak kimi zaman sağlık çalışanı olurken kimi zaman da hasta olabiliyor. Roller değişkenlik gösterebiliyor.
Bu süreç tam anlamıyla olmadığı zaman iletişim sağlıklı olmuyor. Bu alıcının kaynağa gönderdiği mesajın bozukluğu ya da alıcının kaynağa gönderdiği geri bildirimin bozukluğu şeklinde olabiliyor.
Genel olarak baktığımızda iletişimin sağlıklı olmamasının üç nedeni bulunmaktadır:
- Hastadan Kaynaklı Engeller:
- Açık, net ve yalın bir ifade kullanmayabilir,
- Hızlı ya da çok yavas konuşabilir,
- Yüksek ya da çok düşük ses tonu kullanabilir,
- Sıkıntılarını paylaşmadan saparak asılsız konulardan konuşabilir,
- Soyutlamaları çok fazla kullanabilir,
- Vurgulama ve imla kullanımı yetersiz olabilir,
- Gereksiz açıklamalarda bulunabilir ve fazla detaya inebilir,
- Benzetmeleri yerine oturtamayabilir,
- Yeterli bilgi veremeyebilir,
- Kelimeleri yanlış kullanabilir,
- Aslında sağlık çalışanı ile konuşuyordur ancak sağlıklı bir iletişim içinde değildir.
- Sağlık Çalışanından Kaynaklı Engeller:
- Hastayı dinlediğini gösteren davranışlar göstermeyebilir,
- Hastanın anlayamayacağı teknik sözcüklerle dolu bir dil kullanabilir,
- Sürekli saatine ya da kapıya bakıyor olabilir,
- Hasta üzerinde bir şey düşündüğü ya da rahatsız edilmemesi gerektiği izlenimi bırakacak biçimde kendi kendine bir şeyler mırıldanabilir,
- Hastanın sözünü kesebilir ya da kendisi tamamlayarak sonlandırabilir,
- Önyargılarına uygun bilgi alabilir,
- Hastayı seçici dinleyebilir,
- Hastanın konuşması bitmeden ortamdan uzaklaşabilir,
- Hastanın sorularını duymazdan gelebilir.
- Dış Etmenlerden Kaynaklı Engeller:
- Gürültü bir ortam içerisinde olunabilir,
- Mahremiyeti olmayan bir ortamda olunabilir,
- Ayak üstü, mesafeli ve rahat olmayan bir ortamda olunabilir,
- Uyaranların fazla olduğu bir ortamda olunabilir.
Kaynağına göre iletişim engelleri yukarıda açıklanmıştır. Burada en önemli rol sağlık çalışanına düşmektedir. Çünkü iletişimin kontrolü sağlık çalışanındadır. Hasta ise bu iletişim çevresine belli bir süreliğine dışarıdan giren geçici bir role sahiptir. Bunun tasarımı çok iyi yapılmalıdır. Burada sağlık kuruluşu yönetimine de görev düşmektedir. Zira görüşme yeri, görüşme ortam sıcaklık ve gürültüsü, görüşme süresi gibi kriterlerin kararı vericisi yönetimdir.
Sonuç olarak bir sağlık çalışanının sadece teknik konularda bilgisinin çok iyi olması beklenmez. Bunun yanında diksiyon, sözlü ve sözsüz iletişim, stres yönetimi, zamana yönetimi ve protokol kuralları gibi konularda bilgi sahibi ve yetkin olması beklenmektedir.
Bunun yanında sağlık çalışanı, tüm iletişim sürecinin kendi alanında gerçekleştiği varsayımıyla kontrolü ele almalı ve iletişim sürecinin tasarımını önceden yapmalıdır. Hastanın, bedene ya da ruhen tam olmana kişi olduğunu unutmamalı; karşı tarafın her zaman mükemmel iletişime sahip olmayacağını unutmamalıdır. Bu eksikliği tolere edecek olanın yine sağlık çalışanı olduğunu unutulmamalıdır.
Fiziksel şiddet dahil şiddetin her türlüsünü reva gören kişilere ise yüksek dilimli adli cezalar ile düzenlemeler yapılmalıdır. Cezaların caydırıcı olduğu bir ortamda şiddetten bahsedilemez.
İlk yorum yapan siz olun