İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hitler’in çevresindeki vesayetçiler

Dünyada devlet ile toplum arasındaki iletişimin en önemli dönüm noktası hiç kuşkusuz ki, ikinci cihan harbi döneminde Almanya’da yaşanmıştır. İletişimin başını Goebbels’in çektiği Hitler rejiminin basit algı oyunları sayesinde Almanya ile dünya arasında, gerçeklik algıları bakımından, çok farklı iki dünya yaratıldığını söyleyebiliriz. Bu bakımdan uzun yıllar süren fakat sonucunda başarısız olan bir iletişim politikasından bahsedebiliriz.

Aslında iletişim politikasına baktığımızda sadece devlet ile toplum arasından ibaret olmadığını; diğer boyutunun da devlet içindeki bir politikanın varlığıdır. Bu politika yazılı ya da varlığı kabul edilmeyen buna karşın çok titizlikle yürütülen bir politikadır. Bu iletişim politikasının amacı, Hitler’in gücünün vesayetini elinde bulundurmaktan ibarettir. Yani güç odaklı bir iletişim politikasından bahsediyoruz. Tarihte ezelden beri var olan saray entrikalarının, Goebebels’in bu politikası ile kurumsal hale evrildiğini söyleyebiliriz. Bu politikaların temel vizyonu liderin etrafını bir duvar gibi örerek; dünya ile lider arasında yer almak. Dünyanın liderden kopuk olması ve aradaki duvarın gücü elinde tutmak isteyenlerin olması politikanın temelini oluşturuyor. Böylece yönetim kadrosuna güç vesayetini elinde tutmak isteyenlerin lider adına emir vermesinin yolu açılıyor. Örtülü liderlik dediğimiz olay tam olarak budur. Liderin izole olması sonucunda, dünyadan kopuk olan lider yalnızlaştırılıyor. Liderin etrafını saran vesayetçiler, toplum üzerinde algı oyunları yaparak halk arasında da kahraman ilan edilerek hem toplum nezdinde hem de lider ve diğer tüm yönetim üzerindeki etkisini pekiştiriyor. Böylece gücü pekiştirmenin yanı sıra koltuklarını daha da sağlam hale getirmiş oluyorlar. Ayrıca yönetim kademesinde bulunan kişileri, tuzaklarla biat ettirerek, kontrol altına alıyorlar.

Aslında iletişim oyunlarının yoğunlukta olduğu alan devlet kademesi oluyor. Topluma yönelik strateji iki ana kurala dayanıyor. Yalan bile olsa sürekli aynı şeyleri kararlı şekilde, ısrarla tekrarlamak. Bir süre sonra toplum buna inanacaktır. Diğeri ise gösteriş ve güç gösteri yaparak; toplumu kendilerini üstün hissettirerek, mükemmel bir gelecek vaadinde bulun, toplum kayıtsız, şartsız ve büyük bir iştahla seni destekleyecektir. Bu basit iki kural ile toplum üzerinde etki bırakılmış ve başarılı olunmuştur. Esas uğraştıran taraf devlet kanadıdır. Çünkü kaygan bir zemin var ve sürekli değişen şartlar karşısında her zaman harekete hazır beklemek ve boşluk yaratmadan kesintisiz algı manipülasyonunun yapılması gereken bir alandır.

Burada şunu da belirtelim devlet içindeki iletişim stratejisinde liderin kişilik özellikleri de çok önemli bir yere sahiptir. Mesela bir söylentiye göre Hitler’in özel doktorunun uyguladığı ve pek masum olmayan takviye edici tedavisi yüzünden Hitler hastalandı. Bu durumu, etrafındaki duvarı oluşturan vesayet güçlerinin iyi kullandığı söylenir. Bir diğer söylenti ise Hitler’i durmadan gereksiz meşgul ederek aklını sürekli kalabalık tutmak suretiyle esas odaklanması gereken konuları unutturmaya çalışmalarıdır. Ucuz ama güzel taktik. Bir başka iddia ise Hitler ne zaman bir konu ile ilgili irade ortaya koymak istese seyahat programlayarak, Hitler’i oyalamışlar; gündemi ve konuyu unutturmuşlardır. Son iddia ise daha çarpıcı düşmanları tarafından vesayet ekibi düşman ilan edilerek içeride kahraman olmaları, bir diğer basit, ucuz ama etkili politikadır. Bu ekip liderleri Hitler’in yaşlılığını ve sağlık sorunlarını çok güzel şekilde kullanmışlardır. Kısacası Hitler’in tüm zafiyetlerinden yararlanmışlar ve bunu kendi çıkarları için kullanmaktan geri kalmamışlardır. Çünkü onlar için kendi istikballeri, devletin istikbalinden çok daha önemliydi. Tüm yaptıklarına karşın mutlak sondan kaçamadılar.

Sonuç olarak Hitler döneminde, etrafında yer alan ve vesayeti elinde bulunduran kesim gücü bir süreliğini elinde tutabilmiştir. Ama Hitler’in intiharı sonucu Almanya’nın teslimiyle vesayetleri bitmiştir. Zaten bitmeye de mahkûm olan bir politika olarak değerlendirmeliyiz. Çünkü temeli olmayan, basit ve ucuz taktiklerden bezeli bir stratejinin başarı şansı da ömrü de sanılandan çok daha kısadır, ve mutlak son mutlaka vesayeti bulacaktır.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir