Kaynakların giderek azaldığı, ihtiyaçların da giderek arttığı günümüzde harcamada karar vermek yönetimlerin en kritik süreçlerinden birisidir. Bu bağlamda kamu harcamalarının efektif olması için yeni teknikler ve yöntemlere başvurulması, kanuni ve teknik altyapıyı buna göre hazırlaması gerekmektedir. Fırsat maliyeti tam da bu noktada üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
Fırsat maliyeti nedir?
Kısaca, bir şey elde etmek için vazgeçilen en iyi şey fırsat maliyeti ya da alternatif maliyet denir. Bir malın üretimini bir birim artırıldığında diğer maldan ne kadar vazgeçilmesi gerektiğini gösterir. Örneğin, evde temizlik yaparken kaybettiğiniz günlük yevmiye sizin fırsat maliyetinizdir. Üniversitede 4 yıllık eğitim boyunca kaybettiğiniz 4 yıllık maaş fırsat maliyettir.
Başka bir deyişle iktisadi bir seçim yapılırken vazgeçilmek zorunda kalınan en iyi ikinci alternatiftir.
Fırsat maliyeti sadece üretim ile ilgili bir kavram değildir.
- Üretici açısından: “Üretim kararlarında Fırsat Maliyeti”,
- Tüketici açısından: “Tüketim kararlarında Fırsat Maliyeti”,
- Devlet açısından: “Kamu harcamalarında Fırsat Maliyeti”, söz konusudur.
Kamu harcamalarında fırsat maliyetini etkin bir şekilde kullanmak gerekmektedir. Çünkü dünyada kaynaklar kısıtlıdır ve her insanın bütün ihtiyaçlarını karşılaması olanaksızdır. Ekonomi biliminde bu duruma kıtlık denir. Kıtlık karşısında rasyonel seçimler yapmalıdır. Yapacağı seçimler insanın kaderini tayin eder. Kamu harcamalarında ise seçimler ülkenin refahını tayin edecektir. Örneğin yerel yönetim, o bölgenin su ihtiyacı varken konser düzenler ve kaynağını öncelikli ihtiyacı olan su getirmeye değil de konser organizasyonuna harcarsa orada verimsizlikten bahsedilir. Kamu harcama karar vericilerin bu bağlamda liyakat sahibi olması beklenir.
Dikkat çekilmesi gereken bir diğer nokta şudur ki, konu ne olursa olsun ister maliye ister yönetim ister turizm ister adalet… kamuda her alanda başarının veya başarısızlığın dayandığı nokta liyakat oluyor. Bu sebeple liyakat kamu başarı üçgeninin en tepesinde yer almaktadır.
Kamuda pek dile getirilmemiş olsa da bu ilke ilgili mevzuat kapsamına alınmalı ve tanımların arasına girmelidir. Dünyada kıtlık her geçen gün artıyor ve bundan sonra daha da hızlı artacak. Bu sebeple karar vericilerin işi gitgide zorlaşıyor. Bu zorluklar karşısında kamu tedbirini alıp artık yeni tanımlar yapmalıdır.
Mevlana’nın dediği gibi:
Dünle beraber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Kaynak: wikipedia.org
İlk yorum yapan siz olun