İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kamu Sektöründe Kurumsallaşmaya Entegre Bakış Açısı

Sanayi devriminin olmasıyla birlikte sadece üretim sektöründe değil hizmet sektöründe de ciddi gelişmeler oldu. Bugünkü bildiğimiz anlamda yönetim, bu dönemde şekillenmiştir. 16. Yüzyıldan sanayi devrimine kadar yaklaşık 200 yılda bugünkü anlama gelme sürecini yaşadı. Sanyi devriminden itibaren çok daha hızlı bir şekilde gelişerek günümüze geldi. Günümüzde yönetim, sadece özel sektörde değil kamu sektöründe de ciddi şekilde ele alınan bir kavram. Hal böyle olunca kamu hizmet üretiminin maksimum faydaya nasıl ulaşılır sorusu sorularak; kamu hizmetleri mükemmel hale getirilmeye çalışılıyor.

Elbette kamu hizmeti mükemmel hale getirilmeye çalışılana kadar birtakım çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar her ne kadar hizmetin mükemmel hale gelmesi bakımından veri olmuş ise de gelişim sonucu elde edilen sistemin uygulanması bakımından bir engel olmuştur. Süreklilik ana esası ile üretilen kamu hizmetlerinin yönetimi ara vermeden nasıl geliştirilebilir?

Bu sorunun cevabı görüşlere göre farklılık göstermekle birlikte kurumsallaşma kavramında hem fikir olacağını düşünüyorum. Zira kurumsallaşma yönetimsel faaliyetlerin gelişimi esası ile hareket eden sistematikler bütünüdür.

Geçen sene tüm dünyada etkisini gösteren pandemi ile birlikte gelecek vizyonu olarak bakılan Endüstri 4.0 hepimizin gerçeği haline geldi.

Kamu sektöründe kök nedenlere bakıldığında sorunları:

  • Yanlış harcamalar
  • Fayda-maliyet dengesinin göz ardı edilmesi
  • Etkin denetimin yetersizliği
  • Etkin olmayan günlük politikalar
  • Stratejik olmayan yönetimsel yaklaşımlar

Kamuda stratejik yaklaşımları, operasyonel yaklaşımlar desteklemelidir.

Ülkemizdeki en temel sorunlardan bir tanesi, operasyonel yaklaşımlarla stratejik yaklaşımlar arasındaki uyumsuzluk. Normal şartlarda operasyonel perspektif, stratejik perspektifi desteklemelidir. Fakat uygulamada, destekleyici unsur olması gereken operasyonel perspektif, çeşitli nedenlerden dolayı stratejik perspektifi destekleyememektedir.

Birkaç örnekle durumu ifade etmekte fayda görüyorum. Mesela stratejik düzeyde kamu sektörünün lideri vatandaş memnuniyeti odaklı çalışmanın olacağını söylediğinde ve bunu halk ile paylaştığında; buna karşın kamu hizmetinin ifası sırasında vatandaş kamu sektörü hizmet üretici personelinden vatandaş memnuniyeti odaklı çalışma tarzını görmediğinde mutsuzluk yaşayacaktır. Hal böyle olunca kamu sektörü liderinin stratejik boyutta halka vaat ettiği vatandaş memnuiyeti odaklılığı yerine getirilememiş olacaktır. İki aşamadaki yaklaşımsal farklılıklar kamu hizmet üretiminden faydalanan halkta somut şekilde hissedilmesi, kamu hizmet üretmenin amacıyla taban tabana zıtlık oluşturacaktır.

Mesela Başbakan Binali Yıldırım 1 Nisan 2018 de kamu alacaklarına ilişkin yapılandırma vaadinde bulunduğunda, yapılandırma çalışması yaklaşık 2 ay sonra başladı.

Burada asıl sorulması gereken soru şu aslında, stratejik yaklaşım öncelikli mi yoksa operasyonel öncelikli olunması gerekliliği. Yani önce vaat sonra altyapı mı; yoksa önce altyapı sonra vaat mi?

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir