Hangi sektörde olunursa olsun, her organizasyonun bir lidere ihtiyacı vardır. Lideri, yol göstereni iyi olan organizasyon büyüyerek başarılı olurlar. Kötü lidere sahip organizasyonlar ise yok olmaya mahkumdur. Bu her devirde böyledir.
Fakat bir lider, organizasyon için tek başına bir şey ifade etmez. Çünkü liderin bir de iyi bir beyin takımı olması gerekir. Beyin takımı iyi olmayan lider, kendisi iyi bir lider bile olsa, başarısız olmaya mahkumdur. Küçük organizasyonlardaki liderler, beyin takımını tanıdıklarından seçerken organizasyonlar büyüdükçe bu ekibi de profesyonelleştirmek gerekmektedir.
Ülkemizde yönetimin önemi kavranmadığı için liderin beyin takımı da genelde liderin akrabalarından oluşuyor. Tanıdıkları, aileden kan bağının olması onları bu süreçte profesyonel destek verebileceğini düşündürtüyor. Tanımadıkları kişilere güven duyma konusunda ciddi bir sorun yaşanıyor.
İyi bir lider beyin takımını iki bölüme ayırmalıdır. Birincisi işin içinden gelmiş kişilerin oluşturduğu akil takımı. Bu akil takımı uzun yıllar alanında çalışmalar yapmış yapmış kişilerden oluşmalıdır. Sadece başarılı kişiler değil kariyerleri bakımından başarısız kişilerinde olması önemli. İkinci bölümdekiler ise işin mutfağında yer alacak gerçek profesyonellerden oluşan uzmanlar takımı. İmaj, sosyal medya, hitabet, iletişim vb. konularda destek olacak ekiptir. Lider bu konularda kendi de çalışma yürütebilir. Örneğin pekâlâ sosyal medyasını kendi yönetebilir veya konuşmasının metnini hazırlayabilir. Ama lider bu konularda çalışma yaparsa, esas odaklanması gereken konulara odaklanamaz. Bu da gerçek alandaki başarısını düşürür. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken bu görevleri kendi yapması kadar vahim bir durum varsa o da bu görevleri liyakat sahibi olmayan yakınlarına vermesidir. Kaldı ki yakınlarında bu konularda liyakat sahibi kişiler varsa bile çalışılmamalı. Nedeni ise sürekli olarak çalışmalarında olmaması gereken bir kavramın öncelikli olması: “duygusallık”
Yakın çevre liderin çalışmalarını yürütürken duygularıyla hareket eder. Lideri yönetecek kişilerinde yakın olması bu süreçlerde mantıklı davranma yeteneğini kaybettirir. İş hayatı bir mücadeledir. Bu mücadelede duygusal davranmaya yer yoktur. Bu durum profesyoneller için olmazsa olmazdır. “Duygusal bağımsızlık” içinde olması gerekir profesyonelin.
Bir konu daha var. Lider ile profesyonellerin çalışma sınırlarının belirlenmesi. Ülkemizde “profesyonel danışmanlık” kavramı maalesef hala oturmadı. Hizmet kalitesinden önce meslek standartları oluşturulabilmiş değil. Yurtdışında en yüksek gelire sahip mesleklerden birisi olan danışmanlık, ülkemizde herkes tarafından icra edilen bir hobi durumunda. Ülkemizde herkes her konuda uzman. Sporda, ekonomide, turizmde ve tabii ki siyasette. Bu da profesyonelleşmeyi etkileyen en büyük unsurdur.
Sonuç olarak liderin beyin takımı, en az, lider olmak kadar önemlidir. Eğer ki beyin takımı iyiyse bir lider başarılı, iyi değilse başarısızdır. Bu kadar önemli bir unsurdur. Liderler bu konuyu çok ciddiye almalı ve beyin takımının başarılı olmasını sağlayacak altyapıyı oluşturmalıdır.
İlk yorum yapan siz olun