İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Liderlerin motivasyonu

Tarih boyunca insanoğlunun kahramanlıklarını okuruz. Yaşanan sıkıntılı ya da kriz durumlarında birileri çıkıyor ve lider olarak toplumunu kurtarıyor. Bizlerde bu hikayeleri gıpta ile okuyoruz. Hayat hikayelerinde o kadar pozitif kilometre taşları anlatıyor ki; liderleri insan olmaktan çıkartıp üstün bir ırka mensup hale getiriyorlar. Biz okuyucularda onlar gibi olabilmek için kendimizi sorguya çekiyoruz ve kendimizi ne olursa olsun beğenmiyoruz; yetersiz hissediyoruz. Şimdiki zamanda lider mi kaldı gibi bir algı oluşuyor.

Halbuki ilk insandan bu yana her liderin hayatı; hataları, doğruları, yanlışları, iyi yaptıkları ile doludur. Fakat bize aksettirilen kişinin mükemmel ya da berbat bir profil çizmemize neden oluyor. Maalesef tarih olması gerektiği gibi tarafsız değil. Birileri manipüle ederek aktarıyor ve bizler siyah ile beyaz kadar keskin bir şekilde neticeye varıyoruz. Her insanın içinde siyahların ve beyazların olduğu grilik vardır. Doğruları yanlışlarından çok olan kişiler beyaza yakın gri iken; yanlışları doğrularında fazla olanlar ise siyaha çalan griliğe sahip bir kişiliktir. Fakat bizce bilinçli şekilde kişileri yanlış tanıtmak için dezenformasyon yapılıyor. Çünkü birisinin hayatı boyunca her zaman manevi dünyasının pozitif olması imkânı yoktur. Mutlaka manevi dünyasında zirveler olduğu gibi dip dönemler de olmuştur. Bu da motivasyonuna dolayısıyla da hayatına negatif etki olarak yansımıştır. Peki biz neden bunları okumuyoruz? İnsana dair kesitler, liderlerin gücüne zarar vermez bilakis onların da bizler gibi insan olduğunu anlamamızı sağlar. Bu keskinlik, bu dezenformasyon neden?

Mesela Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ve diğer Peygamberler hiç mi ümitsizliğe düşmemiş? Atilla, Cengiz Han ve tarihteki diğer Türk liderleri hep pozitiflik içindeler miymiş? Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u alamayacağını düşündüğü zamanlar olmamış mı ya da Sultan II. Abdülhamid Osmanlı’nın eskisinden daha güçlü olacağına inandığı zamanlar hiç mi olmamış; hep mi melankolik olarak ümitsizlik içinde yaşamış? Atatürk’ün “buraya kadarmış” dediği an hiç mi olmamış?

Bizce yukarıda yer alan ve almayan nice liderlerin mutlaka negatif düşünce içinde oldukları ve motivasyonlarının çok düştüğü zamanlar olmuştur. Fakat bizler bu gibi durumları pek okuyamıyoruz. Bu sebeple de liderleri, insan üstü bir ırkmış gibi kafamızda canlandırıyoruz. Halbuki onlar da bizim gibi ete kemiğe bürünmüş birer ruhtan ibarettiler.

Bizce lider, sürekli güçlü olan değil; güçsüz olduğu zamanları atlatan kişidir. Birisinin lider olabilmesi için zor zamanlarda irade ortaya koyup kendisini ve mensubu olduğu topluluğu o zor süreçten en az hasarla çıkartan kişidir. Bizim görüşümüze göre tarihte liderlerin bu özelliklerine ve yaşanmışlıklarına; pırıl pırıl güneşli zamanların anlatıldığı bölümlerden daha fazla yer verilmesi gerekliliğidir.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir