İdeal devlet kavramı, yüzyıllardır süregelen bir tartışma konusudur. Farklı dönemlerdeki düşünürler, ideal devleti kendi bakış açıları doğrultusunda tanımlamışlardır. Bu tanımlardan uzun süre yararlanılmış ve bu doğrultuda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak pandemiyle birlikte başlayan yeni çağda, her şeyin tanımının değişmesi gibi, devlet yönetiminde de köklü değişiklikler yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu bağlamda, ideal devlet kavramı da yeniden ele alınması gereken bir konudur.
Devlet yönetimi, uzun yıllardır kamu yönetimi adı altında incelenmektedir. Kamu yönetimi konusunda Kıta Avrupası ve Anglo-Amerikan yaklaşımları mevcuttur. Her iki yaklaşımda da devlet yönetiminin kimlik arayışı söz konusudur. Devlet yönetimindeki boşlukları doldurmak amacıyla ortaya çıkan Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Sistemi (MADYS), tüm soru işaretlerini yanıtlayan bir yaklaşım sunarak, devlet yönetimine dair en güncel perspektifi sağlamaktadır. Geleceğe yönelik bir bakış açısıyla bugünü anlamaya çalışan MADYS, yalnızca mevcut durumu değil, aynı zamanda geleceği de inşa edecek bir devlet yönetim sistemi olarak öne çıkmaktadır.
MADYS, bugüne kadar tanımlanmış tüm devlet yönetimi ilkeleri, teorileri ve diğer model tanımlamalarında kendi bakış açısını yansıtan tanımlar geliştirmiştir. Bu sayede, devlet yönetimi sisteminin kapsamlı bir model haline gelmesini amaçlamaktadır. MADYS, modern çağda oyunun kurallarının değil, oyunun kendisinin değiştiğini savunmaktadır. Bu nedenle, mevcut tüm tanımların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanmaktadır.
İdeal devlet kavramı, yeni çağda daha fazla tartışma konusu haline gelecektir. Zira dünya genelinde yeni bir düzenin şekillendiği gözlemlenmektedir. Bu yeni düzen içinde yer alan devletlerin hem uluslararası konjonktürde hem de kendi iç dinamiklerinde bir konum belirlemeleri gerekecek. Bu durum, ideal devlet anlayışının yeniden sorgulanmasına yol açacaktır.
MADYS (Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Sistemi) çerçevesinde ideal devlet kavramı, yasama, yürütme, yargı ve denetim erklerinden oluşan “Denetimli Kuvvetler Ayrılığı İlkesi”ne dayanmaktadır. MADYS, parlamenter ve başkanlık sistemlerinden farklı olarak, kendine özgü kuralları ve ilkeleri barındıran en gelişmiş devlet yönetim sistemidir. Sistemin temel ilkeleri sabit kalmakla birlikte, diğer tüm bileşenlerin geliştirilebilir olması nedeniyle dinamik bir yapıya sahiptir.
MADYS, ideal devlet anlayışını paydaş memnuniyetini ön planda tutarak “Sürdürülebilir İyi Yönetim İlkeleri” çerçevesinde şekillendirmektedir. İdeal devlet, MADYS için, prosedürlerin minimumda tutulduğu, hizmet alan paydaşların memnuniyetinin sağlandığı bir hizmet anlayışını gerektirir. Ayrıca, devletin üst düzey yöneticilerinin tarih ve coğrafya bilgisine sahip olmaları, geçmişi, bugünü ve geleceği öngörmeleri açısından son derece önemlidir. Devletin tüm kademelerinde atamaların yalnızca liyakat esasına değil, aynı zamanda insani değerlere dayalı bir liyakat anlayışına göre yapılması gerekmektedir. Devlet yönetimi, siyaset, bürokrasi ve teknokrasiden oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir.
MADYS, ideal devlet tanımının yapıldığı bir son değil, bu idealin geliştirilmesi için bir başlangıçtır. Bu bağlamda, yeni çağda farklı görüşlerin ve modellerin MADYS içinde ifade edilebileceği bir platform sunulmaktadır.
Sonuç olarak, pandemiyle birlikte başlayan yeni çağda devlet yönetimi daha da kritik bir hale gelecektir. Bu süreçte, devlet yönetiminin önemi daha fazla anlaşılacak ve bu alanda daha fazla çalışma yapılacaktır. Yeni dünya düzeninin getirdiği değişimle birlikte, devletlerin yeni konumlandırmalara ihtiyaç duyacağı aşikardır. Bu durum, devlet yönetim sistemlerinin geçmişe göre çok daha güçlü bir yapıya kavuşmasını zorunlu kılacaktır. MADYS hem ideal devletin sınırlarını belirlemede hem de devlet yönetim sistemleri konusunda öncü bir rol üstlenecektir.
Abi eline emeğine yüreğine sağlık çok yerinde tespit ve analizler