16 Nisan 2011 yılında açıklanan 2023 hedefleri doğrultusunda birçok hedef belirlendi ve bu hedefler devlet politikası haline dönüştü. Aslında 2023 yılı hedefleri, 2025 yılına hedeflenmesi gerekiyordu ama Cumhuriyetin 100. Yılı olması hasebiyle 2023 tarihi seçilmişti. Oysaki dünya düzeni, değişimin 2025 yılında olacağını gösteriyor.
2019 yılında pandemi ile dünyada yeni bir çağ başladı. Bu çağın geçiş süreci ise 2025 yılına kadar sürecek. 2025 yılından sonra bambaşka bir dünya bizi bekliyor. Yeni çağa geçişte eski alışkanlıkları bırakmak gerekiyordu, pandemi de buna vesile oldu. Artık dünya her geçen gün, hızla, eski alışkanlıklarını terk ederken, yerine yenilerini ediniyor. Bunu dünya ölçeğinde yapabilmek için böyle bir sebep gerekiyordu ve oldu. Bu olay sonrasında gelecek yeni çağ için yaklaşık iki yılımız var. Bu süreci güzel bir şekilde geçirirsek yeni dünya düzeninde süper güçlü ülkelerden birisi olabiliriz. Kartlar yeniden dağıtılıyor!
Değişimin yapılabilmesi için ülkemizde fiili uygulamaya geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çok önemli bir adım. Eskimiş parlamenter sistemin ağır, hantal, tutucu özelliklerinden sıyrılan bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bu önemli artısı gibi karşısındaki eksisi yönetimsel denetimin olmaması.
Bir ülkenin başarılı olması için, ülkenin tüm taraflarının aynı amaç için çalışıyor olması lazım. Devletin, sivil toplumun, özel sektörün ve vatandaşın aynı hedefleri benimsemesi ve de üzerine düşeni yapması gerekiyor. Fakat bizdeki esas sıkıntının kök nedeni de tam olarak budur.
Devlet politikasının diğer taraflarca benimsenmemiş ve içselleştirilememesi sonucu da bütün bozulmuş oldu. Böyle giderse de başarının gelmesi imkânsız.
Bu durumu düzeltmek devletin görevidir. Yapılacak yasal düzenlemelerle tüm tarafların aynı yöne bakması ve yine bu tarafların aynı istikamette çalışma yapıp yapmadığını denetleyebilir.
Sivil toplum, demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erkinden sonra dördüncü erk olarak da kabul edilebilir.
Sivil toplum devlet ile vatandaş arasındaki köprüdür. Bu sebeple çok önemli bir misyondur. Ülkemizdeki sivil toplum maalesef tam anlamıyla misyonunu yerine getirmeme üzerine kurulu bir sistemdir. Bir basamaktır; siyasete adım atmak için, kamuoyunda tanınmak için, belli bir güce sahip olmak için ve niceleri…
Hâlbuki ki iyi bir sivil toplum yapısı inşa etsek, 2023 hedeflerinde belirlenen maddelere ulaşmamak elde bile değil. Bu sebeple bir an önce sivil toplum alanında reform yapılmalıdır.
Mevcut yapısı ile sivil toplum alanı, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir yapıdadır. Bu yapısı ile kademesinin genel müdürlük seviyesinde olmasının yeterli olduğu söylenemez.
Sivil toplumun başarılı olması için seviyesi, Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içerisinde bağımsız bir başkanlık seviyesinde olmalıdır. Ancak bu şekilde etkin, yetkin bir şekilde çalışma yapılabilir. Sivil toplum ile ilişkileri yürüten kurul bir bakanlığın altında değil bilakis Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin merkezi olan Cumhurbaşkanlığı Teşkilat yapısında yer almalıdır.
Zaman azalıyor. Yeni çağ için tüm tarafların revizeleri yapılarak hedeflere hızla ilerlemek gerekiyor.
İlk yorum yapan siz olun