Son zamanlarda kamuyounda sıkça yer bulan konularından biri oldu göç kavramı. İki ayrı formatta yer alıyor. Birincisi ortadoğu ülkelerinden ülkemize gelenlerin konu edindiği göç haberleri; diğeri ise ülkemizde yetişen nitelikli genç beyinlerin ülkemizden göç etmesinin haberleri. “Onlar Göçtü Buradan“ kitabında Evrim KURAM tam da bu konuyu ele almış. 118 farklı ülkede yaşayan 3 bin 253 Türk göçmen ile 1,5 yıl süren bir araştırma yapılmış. Sonuç olarak ülkemizin nitelikli ve genç beyinlerinin göç ettikleri ve Türkiye’ nin bu bağlamda hızla kan kaybettiğinden bahsediliyor.
Verdiğimiz nitelikli ve genç göçünün en üst düzeyde ele alınıp ivedi olarak devlet politikası geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Duruma kayıtsız kalınan her gün kayıplarımız artıyor. Yeni dönem Türkiye’ sinin inşasının ve devamlılığı genç ve nitelikli beyinlerin ülkemizde kalmasında ve geleceklerini Türkiye’ de kurmasından geçiyor. Amin Maalouf’ un güzel bir sözü var: “Her insanın gitmeye hakkı vardır, onu kalmak için ikna etmesi gereken ülkesidir.” Türkiye’ nin göçü engelleyecek ve giden göçü de tersine çevirecek bir politika ortaya koyması yani nitelikli gençleri bir nevi ikna etmesi gerekecek.
Bu konuda ne yapılabilir?
Bir devlet politikasının geliştirilmesinden bahsetmiştim. Tersine göç politikasını hızla oluşturup, geliştirilerek, hayata geçirilmelidir. Malum konu gençler olunca meşhur X,Y ve Z kuşakları işin içinde olacak. Dolayısıyla geliştirilecek politikaların dili gençler için ayrı, olgun nitelikli beyinler için ayrı olmalıdır. Konuyla alakalası atılması gereken adımlardan önce tersine göç kavramını tanımlamakta fayda görüyorum.
Göç veren gelişmekte olan bir ülkenin, bölgenin veya şehrin, göç almaya başlaması sürecini ifade eden tersine göç kavramı (Chacko, 2007) U Dönüşü (Wiltshire ve Abe, 1978), J Dönüşü (Wiltshire, 1979), geri dönüş (Cassarino, 2004) gibi göçü açıklamaya yönelik farklı kavramlar ile birlikte ve çoğunlukla beyin göçü, dış göç kapsamında tartışılmaktadır. Genelde göç veren alanlara, göç alan yerlerden gerçekleşen “Tersine Göç” son yıllarda sıkça kullanılmaya başlamıştır. Genel olarak bakıldığında tersine göçün nedenlerini birkaç başlık altında toplamak mümkündür. Yapılan çalışmalar, teknolojinin gelişmesi, gelişmekte olan yerlerde yeni büyüme ve istihdam olanaklarının oluşması, kırsal istihdam ve üretimde artış ile tarımda sürdürülebilir büyüme, ülkenin eşitsiz ekonomik ve siyasal koşullarında bireyin gelirini artırıcı nitelikte değişim ve kalkınma, ekonomik kriz gibi nedenler üzerinden tersine göçü açıklamaktadırlar.
Gelelim konuyla ilgili oluşturulması gereken politika önerisinin içeriğine. Öncelikle tüm dünyada göç kavramı hiç olmadığı kadar konuşulmaya ve her ülke için bir gerçek olmaya başladığına göre önerim Göç Bakanlığının kurulması. Hem ülkemize gelen/gelecek göçlerle hem de ülkemizden giden göçlerle ilgili çalışmaların yapıldığı bir bakanlık kurulması ülkemiz adına çok yararlı olacaktır. Ülkemizin konumu itibariyle Asya ve Avrupa arasında bir köprü olması, dinamikleri itibariyle yaşanabilirliği bakımından avantajlı durumda olması, diiğer ülkeler tarafından göçleri karşılama ve göç edenleri barındırma üssü olarak görülmesi gibi içsel ve dışsal birçok konu hakkında politika geliştirecek ve idari işlemleri tek elden yürütecek bir bakanlığın kurulması hantal bürokratik yapıyı hızlandıracak reform niteliğinde bir adım olacaktır. Göç kavramı her iki boyutta da (ister göç edenleri ağrılayan bir ülke, isterse de göç veren bir ülke olsun) üzerinde düşünülüp politika, strateji ve aksiyonların alınması gereken bir konu.
Gelelim bizim konumuzun önerme bölümüne. Göç Bakanlığı işin ana başlığı olmakla birlikte kılcal damarlarına girmek gerekirse, tersine göçü başlatacak bir birim kurulmalıdır. Bakanlığın altında sadece bu konu üzreeinde çalışacak Tersine Göç Genel Müdürlüğü kurulması yerinde olacaktır. Bakanlık mevkisi için bir şey diyemem ama kurulacak Tersine Göç Genel Müdürlüğünün başına mutlaka X,Y,Z kuşaklarının dilinden anlayacak ve tabir-i caizse “gitmemeye ve gidenleri geri getirmeye ikna edecek” politikaları geliştirecek genç ve liyakat sahibi bir bürokrat atanmalıdır. Bu kriter yerine getiremezse yapılan çalışmaların bir faydasının olmayacağını düşünüyorum. Bahsi geçen genel müdürlük, tüm dünyayı tarayıp; ülke ülke bir harita çıkarmalıdır. Oluşturulacak yoğunluk haritasına göre göçün yoğun olduğu ülkelerdeki elçilik veya büyükelçiliklerimizde Vatana Dönüş Büroları oluşturulmalıdır. Ülkemize dönme niyeti olan nereden başlayacağını ve ne yapacağını bilmeyenlere danışmanlık hizmeti vermelidir. Tabii ki devletimizin de tersine göç teşvik programları oluşturması yapılan tüm bu organizasyonel çalışmaları destekleyen en önemli unsur olacaktır. Ayakları yere basan, sağlam ve tutarlı bir teşvik programı ile tersine göç hareketi başlamalıdır.
Ülkemizin potansiyelini harekete geçirdiğinde tersine göç sorunun kısa süredece çözeceğini ve hatta nitelikli göç alacağını; tüm dünyadaki güçlü beyinler için çekim merkezi konumuna geleceğini düşünüyorum. Tam da endüstri 4.0. dönemine giriş yapmış iken, insanların kas gücü yerine beyin gücününden faydalanmak için oluşturulacak bir devlet politikası, ülkemizin dünya ülkeleri arasındaki yerini daha da yukarıya çıkaracaktır.
Kaynakça:
- Türkiye’de Tersine Göç Ve Tersine Göçü Teşvik Eden Uygulamalar: İstanbul İli Örneği
Doç.Dr.Emel İslamoğlu, Yrd.Doç.Dr. Sinem Yıldırımalp, Yrd.Doç.Dr. Abdurrahman
- Evrim Kuran, Onlar Göçtü Buradan
İlk yorum yapan siz olun